Açıklamada genel kuruldaki değerlendirmesine yer verilen Müşterek Başkan Ramazan Kaya, hazır giyim sektörünün büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinin içinde bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Yeni süreçte firmaların ‘Tamam mı, devam mı?’ konusunda bir karar vermeleri gerek. Sektör buraya kadar ‘partner entegre sistem’ ile geldi. Yeni dönemin koşulları ‘tam entegre sistemi’ zorluyor. Mevcut alışkanlıklarımızı ve süreçlerimizi güncelleyerek yeni iş modelleri geliştirmeliyiz. Dijital dönüşümü tamamlayıp, sürdürülebilir ve çevre dostu üretim kapasitemizi hızla artırmalıyız. İş süreçlerini kendi bünyemizde toplarken, organizasyon yapılarımızı daha esnek ve çevik hale getirmeliyiz.”
“Yeşil Mutabakat’a sektörü hazırlamalıyız”
Müşterek Başkan Sanem Dikmen de konuşmasında TGSD’nin son yıllarda özellikle dijitalleşme, sürdürülebilir üretim ve yeşil dönüşüme odaklandığını hatırlattı. Bu alanlarda kat edilen mesafe ölçüsünde rekabetçiliğin de artacağına, aksi takdirde sektörün küresel pazarlardaki konumunu kaybetme riski ile karşı karşıya kalacağına dikkati çeken Dikmen, şu değerlendirmelerde bulundu: “Biz hazır giyim ihracatımızın yüzde 60’ını AB ülkelerine yapıyoruz. Bu büyük pazarın bir alternatifi yok. ‘Yeşil Mutabakat’a sektörü hazırlamak zorundayız. İhracatta büyük hedeflerimize ulaşabilmemiz için yüksek kapasiteye ve teknolojiye sahip yeşil fabrikalar, yeşil OSB’ler inşa etmek durumundayız. Yatırım için en uygun koşulların oluştuğu merkezleri tespit etmek üzere Anadolu’da yer arayışına başladık.
Anadolu gezilerimizde ilk iki durağımız Elazığ ve Erzincan oldu. Biz sürdürülebilirliği sadece ‘üretimde sürdürülebilirlik’ şeklinde algılamıyoruz. Eğer bu sektörün ülkemiz için gelecekte de öncü olmasını, istihdama katkı sunmasını, değer yaratmasını istiyorsak firmalarımızın ve kurumlarımızın da sürdürülebilir olması gerekiyor.”