TCMB: Bedelsiz doğal gaz enflasyon üzerinde belirgin düşürücü

Yayınlanma Tarihi:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mayıs ayında, meskenlere doğal gazın bedelsiz olarak sunulmasının tüketici enflasyonu üzerinde belirgin bir düşürücü etki oluşturduğuna değinerek, bu dönemde, yıllık enflasyonun temel mal ve hizmetlerde yükselirken, enerjide belirgin olmak üzere diğer gruplarda gerilediğine işaret etti.

Mayıs ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’nda şöyle denildi:

“Tüketici fiyatları mayıs ayında yüzde 0,04 oranında artmış, yıllık enflasyon 4,09 puan azalışla yüzde 39,59 seviyesine gerilemiştir. Mayıs ayında, meskenlere doğal gazın bedelsiz olarak sunulması tüketici enflasyonu üzerinde belirgin bir düşürücü etki oluşturmuştur. Bu dönemde, yıllık enflasyon temel mal ve hizmetlerde yükselirken, enerjide belirgin olmak üzere diğer gruplarda gerilemiştir. Gıda fiyatları mayıs ayında yılın ilk aylarına kıyasla daha olumlu bir görünüm sergilemiştir. Temel mal grubu enflasyonundaki artışta, yöntem değişikliği sonucu yeni sezon geçişinin mayıs ayına kaydığı giyim ve ayakkabı alt grubunun yanı sıra otomobil kaleminin sürüklediği dayanıklı tüketim malları etkili olmuştur. Hizmet grubu fiyatlarındaki aylık yükseliş mayıs ayında güçlenirken, artışların grup geneline yayıldığı izlenmiştir. Üretici fiyatları enerji grubunun süregelen desteğiyle ılımlı seyrini korumuş, yıllık üretici enflasyonu gerilemeye devam etmiştir. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık artış oranı B ve C göstergelerinde bir önceki aya kıyasla yükselmiş, yıllık enflasyon B göstergesinde gerilerken C göstergesinde artış kaydetmiştir.

Mayıs ayında tüketici fiyatları yüzde 0,04 oranında artmış, yıllık enflasyon 4,09 puan azalarak yüzde 39,59’a gerilemiştir. Mayıs ayında meskenlere doğal gazın bedelsiz olarak sunulması aylık tüketici enflasyonu üzerinde 2,4 puan düşürücü etki oluşturmuştur. Yıllık değişim oranı B endeksinde 0,32 puan düşüşle yüzde 47,70, C endeksinde 1,14 puan artışla yüzde 46,62 olmuştur.

Alt grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde, bu dönemde enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkol-tütün-altın gruplarının katkıları sırasıyla 4,12, 0,58 ve 0,31 puan azalmış, temel mallar ve hizmet gruplarının katkıları sırasıyla 0,37 ve 0,55 puan artmıştır. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, aylık artışlar önceki aya kıyasla B ve C endeksinde yükselmiştir.

Fiyat artışları B endeksini oluşturan gruplardan temel mal ve hizmetlerde bir önceki aya göre yükselirken, işlenmiş gıdada yatay seyrederek ılımlı görünümünü korumuştur.

Hizmet fiyatları mayıs ayında yüzde 4,60 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 1,33 puan artışla yüzde 59,95 olmuştur.

Bu dönemde yıllık enflasyon ulaştırma grubunda gerilerken diğer alt gruplarda yükselmiştir. Lokanta-otel fiyatlarındaki yüzde 7,10 oranındaki aylık artışta gerek gıda fiyatlarının etkilediği yemek hizmetleri gerekse konaklama hizmetleri fiyatlarındaki yükselişler etkili olmuştur. Mayıs ayında kira alt grubunda aylık artış yüzde 5,15 ile güçlenmiş, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 71,43 oranına yükselmiştir. Diğer hizmetler alt grubu fiyatlarındaki artışta kişisel ulaştırma araçlarının bakım onarımı, eğitim ve sağlık hizmetleri öne çıkmıştır. Haberleşme fiyatları görünümünde internet ve telefon görüşme ücretlerinde devam eden yükselişler belirleyici olmuştur. Ulaştırma hizmetleri aylık enflasyonu havayolu ile yolcu taşımacılığı ücretlerindeki artışa karşın karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle ılımlı gerçekleşmiş, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 39,34’e gerilemiştir. Temel mal grubu yıllık enflasyonu 0,91 puan artışla yüzde 35,07 olmuştur. Mayıs ayında yıllık enflasyon giyim ve ayakkabı ile dayanıklı mal alt gruplarında yükselirken, diğer temel mallarda gerilemiştir.

Dayanıklı mal fiyatları (altın hariç) aylık bazda yüzde 3,48 oranında artmış, alt grup yıllık enflasyonu 1,80 puan yükselerek yüzde 39,27 olarak gerçekleşmiştir. Aylık bazda alt grup fiyat artışını otomobil (yüzde 6,37) kalemi sürüklerken, elektrikli ve elektriksiz aletler (yüzde 0,88) ile mobilya (yüzde 0,55) kalemlerinde fiyatlar daha ılımlı bir şekilde yükselmiştir. Giyim ve ayakkabı alt grubu fiyat artışında (yüzde 9,96) yazlık ürünlerin endekse giriş ayının nisan ayından mayıs ayına kaymasının etkisi hissedilmiştir. Diğer temel mallarda fiyatlar yüzde 1,03 ile ılımlı bir şekilde yükselirken, alt grup yıllık enflasyonu 4,01 puan düşüşle yüzde 39,32 seviyesine gerilemiştir. Enerji fiyatları mayıs ayında yüzde 21,00 ile yüksek bir oranda gerilemiş, grup yıllık enflasyonu 28,16 puanlık düşüşle yüzde -6,97 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu gelişmede, konut abonelerine mayıs ayında bedelsiz olarak kullandırılan doğal gaz belirleyici olmuştur. Ek olarak, uluslararası petrol fiyatlarının son dönemdeki ılımlı seyri yurtiçi akaryakıt fiyatlarını (yüzde -6,22) olumlu etkileyerek aylık düşüşe katkı sağlamıştır. Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları mayıs ayında yüzde 0,71 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,40 puan azalarak yüzde 52,52 olmuştur. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 3,31 puan artışla yüzde 56,01’e ulaşırken, işlenmiş gıdada 6,40 puan düşüşle yüzde 51,35 seviyesine gerilemiştir.

Mevsimsellikten arındırılmış veriler bu dönemde sebze fiyatlarında daha belirgin olmak üzere taze meyve ve sebze fiyatlarında artışa işaret etmiştir. Taze meyve ve sebze dışı işlenmemiş gıda grubunda patates ile tavuk eti fiyatlarındaki yükselişler dikkat çekerken, kırmızı et fiyatlarının artışı yavaşlamakla birlikte sürmüştür. İşlenmiş gıdada aylık enflasyon (yüzde 1,08) et fiyatlarındaki görünüme istinaden işlenmiş et ürünleri (yüzde 5,97) öncülüğünde devam etmiştir. Ekmek ve tahıl ürünleri fiyat artışlarındaki yavaşlama mayıs ayında da sürmüştür. Yurt içi üretici fiyatları mayıs ayında yüzde 0,65 ile sınırlı bir artış kaydetmiş, yıllık enflasyon 11,35 puan azalarak yüzde 40,76 olmuştur.

Ana sanayi gruplarına göre yıllık enflasyon alt grupların tümünde düşüş kaydederken, aylık bazda enerji fiyatları yüzde -6,67 ile azalış eğilimini sürdürmüştür. Aylık fiyat gelişmeleri sektörler bazında incelendiğinde, rafine edilmiş petrol ürünleri ile elektrik-gaz imalatı sektörlerinde fiyatlar düşerken, ağaç ve mantar ürünleri, motorlu kara taşıtları, gıda, fabrikasyon metal ve mobilya sektörleri fiyat artışları ile öne çıkmıştır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İLGİLİ İÇERİKLER

Eskişehir sanayisinde alarm zilleri: Firmalar yatırımlarda frene bastı

ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİRW

Eskişehir Sanayi Odası tarafından 2025 yılında yaşanan ekonomik gelişmelerin sanayi üzerindeki etkisini ölçmek ve işletmelerin önümüzdeki dönem beklentilerini ortaya koymak amacıyla hazırlanan “Ekonomik Durum ve Beklenti Anketi” sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. Eskişehir sanayisinin ekonomik kırılganlıklarının derinleştiğini ve firmaların çok katmanlı risklerle karşı karşıya olduğunu gösteren anket verilerine göre mevcut tablo, finansman erişiminden arz-talep dengesine, insan kaynağından yapısal altyapıya kadar pek çok alanda bütünleşik politikalar geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Anket sonuçlarına ilişkin değerlendirmede bulunan ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, “İş dünyamızın yaşadığı sıkışıklık ciddi boyutlara ulaşmış durumda. İç talepteki yetersizlik, dış pazarlarda daralma ve enflasyonist baskılar firmalarımızı üretim, yatırım ve ihracat kararlarında çok daha temkinli davranmaya yöneltti. Bu durum, büyüme potansiyelimizi sınırlayan önemli bir risk faktörü haline gelmiştir” ifadelerini kullandı. 

Finansmana erişim ve nakit akışı en büyük sorun

Ankete katılan firmaların yüzde 96’sında finansmana erişimde ciddi sıkıntı yaşadığının tespit edildiğini belirterek artan kredi faiz oranları ile teminat koşullarının, özellikle KOBİ ölçekli firmaların yatırım iştahını azalttığını aktaran Kesikbaş, “Bugün firmalarımız hem yatırım finansmanı hem de günlük nakit akışını yönetme konusunda ciddi zorluklarla karşı karşıya. Kısa vadeli kredilerin faiz oranlarındaki artış, şirketlerimizin finansal sürdürülebilirliğini tehdit eder hale geldi. Ayrıca, tahsilat süreçlerindeki uzamalar likidite kırılganlığını artırıyor” dedi. İhracat yapan sanayi işletmelerinin de düşük kur ve destek yetersizliklerinden olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Kesikbaş, sözlerine şöyle devam etti:  “Katılımcıların yüzde 81’i Eximbank kredilerine erişimde problem yaşıyor. Dış ticaret politikalarındaki öngörülemezlik, firmaların risk yönetimini güçleştiriyor. Kur politikalarının ihracat gelirlerimizi enflasyon karşısında erittiğini net şekilde görüyoruz. İhracatçı firmalarımız hem rekabet gücü kaybı hem de kârlılıkta ciddi düşüş riski ile karşı karşıya. İhracatın sürdürülebilir olması için destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Yapısal sorunlar Eskişehir sanayisini zorluyor

Eskişehir’de arsa ve inşaat maliyetlerinin yüksekliği, sanayi bölgelerine ulaşım sorunları ve konut fiyatlarındaki artışın da üretim ve istihdamı zorlaştıran başlıca yapısal sorunlar olarak öne çıktığına dikkat çeken Celalettin Kesikbaş, “Sanayi bölgelerimize ulaşımda yaşanan trafik sıkıntıları, fabrika arsa fiyatlarının aşırı yükselmesi ve konut kiralarındaki artış, hem firmaların hem de çalışanların yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Bu sorunların çözümü, üretim kabiliyetimizi ve Eskişehir’in sanayi çekim gücünü artırmak açısından büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

“İşgücü sıkıntısı firmaların rekabet gücünü tehdit ediyor”

Anket verilerinin firmaların yeşil ve dijital dönüşüm süreçleriyle finansman ve nitelikli işgücü temininde ciddi güçlük yaşadığını da gösterdiğini açıklayan Celalettin Kesikbaş, katılımcıların yüzde 95’inin nitelikli işgücüne erişimde problem yaşadığını belirterek, “Yeşil mutabakat ve dijital dönüşüm hedefleri kapsamında ilerlemek isteyen firmalarımız, gerekli altyapı ve personel eksikliği nedeniyle ciddi zorluklarla karşılaşıyor. Kamu desteklerinin hedefli hale getirilmesi, erişilebilir sanayi alanlarının planlanması, ulaşım altyapısının güçlendirilmesi ve dijital/yeşil dönüşüm için uygun beşeri ve mali koşulların sağlanması bölgesel sanayi rekabetçiliğini artıracaktır” ifadelerini kullandı.

TÜİK açıkladı: İşsizlik martta geriledi, işsiz kişi sayısı 65 bin azaldı

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2025 yılı mart ayında bir önceki aya göre 65 bin kişi azalarak 2 milyon 807 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 7,9 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,5 iken kadınlarda yüzde 10,6 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı 2025 yılı mart ayında bir önceki aya göre 391 bin kişi artarak 32 milyon 597 bin kişi, istihdam oranı ise 0,6 puan artarak yüzde 49,2 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,9 iken kadınlarda yüzde 31,9 olarak gerçekleşti.

İşgücüne katılma oranı yüzde 53,4 olarak gerçekleşti

İşgücü 2025 yılı mart ayında bir önceki aya göre 325 bin kişi artarak 35 milyon 404 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,4 puan artarak yüzde 53,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,6 iken kadınlarda yüzde 35,7 oldu.

Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 15,1 oldu

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 15,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 11,0, kadınlarda ise yüzde 22,6 olarak tahmin edildi.

Arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 43,7 saat oldu

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2025 yılı mart ayında bir önceki aya göre 0,3 saat artarak 43,7 saat olarak gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı yüzde 28,8 oldu

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2025 yılı mart ayında bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 28,8 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,9 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 20,1 olarak tahmin edildi.

Nisan ayında ekonomik güven sarsıldı: Endeks yüzde 4,2 düştü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nisan ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı.

Buna göre, endeks martta 100,8 iken, nisanda yüzde 4,2 azalarak 96,6 oldu. Tüketici güven endeksi, nisanda aylık bazda yüzde 2,3 azalışla 83,9'a geriledi.

Aynı dönemde reel kesim güven endeksi, yüzde 2,3 azalarak 100,8 olarak kayıtlara geçti.

Hizmet sektörü güven endeksi ise yüzde 4,3 düşüşle 109,5 oldu.

Perakende ticaret sektörü güven endeksi, yüzde 2,5 azalarak 110,6, inşaat sektörü güven endeksi ise yüzde 4,2 düşüşle 85,1 değerini aldı.

İşsizlik martta gerilediİşsizlik martta gerilediEkonomik Veriler

 

İstanbul için felaket uyarısı: Büyük depremden sonra yangınlar şehri sarabilir

BESTİ KARALAR
Ankara Günlüğü

Geçtiğimiz haftalarda komisyona sunum yapan akademisyenler, Türkiye’de dünya standartlarına uygun, “ulusal yangın veri sisteminin’ kurulmasını önerirken, İstanbul’ a dikkat çektiler. Uzmanlar yangın konusunda ise İstanbul’un büyük risk taşıdığını örnekler vererek anlattılar: “Olası 7 ve üssü bir depremde İstanbul’u depremden sonra yangın vuracak.”

Geçtiğimiz günlerde Kartalkaya Komisyonu’na sunum yapan uzmanlar, Türkiye’de dünya standartlarına yönelik bir yangın veri sistemi olmadığını aktararak şu önerileri getirdi:

■ Ulusal yangın veri sistemi kurulmalı.

■ Yangından korunma yönetmeliği geliştirilmeli.

■ İş yeri ve konutların birbirinden ayrılması sağlanmalı.

■ Yangın güvenlik sorumlusunun görevleri açık net şekilde yazılmalı.

■ Yangın laboratuvarı kurulmalı.

Akademisyenler komisyonda İstanbul’da bazı kurum ve kuruluşlarda yaptıkları incelemelerle ilgili bilgileri de paylaştılar. İnceleme yaptıkları yerlerde, «İtfaiye binaya yaklaşabiliyor mu? İtfaiye binanın çevresinde kamyonlarını kurup hortumlarını hazırlayabiliyor mu, binaya girebiliyor mu? Yangın mahalline güvenli bir şekilde ulaşabiliyor mu? Kurtarma operasyonu yürütebiliyor mu? Binadan güvenli bir şekilde çıkabilecek mi?» şeklinde sorulara cevap aradıklarını belirttiler.

“İstanbul risk altında”

Sunumlarda İstanbul’un büyük deprem riski altında olduğunu hatırlatılarak, olası 7 ve üstündeki depremde 500 doğal gaz servis kutusunun aynı anda yangın çıkarma olasılığına dikkat çekildi.

Dr. Ali Serdar Gültek’ İstanbul’da iş merkezlerinin yoğun olduğu bölgelerdeki binaların yöneticileriyle yaptıkları görüşmeleri paylaştı. Yapılarda yangın risk sistemlerinin bulunduğunu ancak idari müdür, teknik müdür ve güvenlik müdürü düzeyindeki pek çok kişinin bu sistemlerin varlığından haberdar bile olmadığını gördüklerini aktardı. Gültek, 2016’da Çalışma Bakanlığı için İstanbul Sanayi Odası 500 listesinde yer alan 60 fabrikayı incelediklerini aktararak, inceledikleri yapıların yüzde 60’ında üretimin ve depolamanın aynı çatı altında gerçekleştirildiğini böyle bir durumda yangının hızlıca diğer kısımlara yayılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Uzmanlar, sadece konutlar, oteller, tarihi binalar değil, fabrikalar, endüstriyel yangınlar da ülke ekonomisine ciddi zarar verildiğine işaret edildi.

Çin, dünya buğday pazarını sarsıyorÇin, dünya buğday pazarını sarsıyorEmtia Haberleri

 

İhracatçının kârsızlıkla imtihanı ağırlaşıyorİhracatçının kârsızlıkla imtihanı ağırlaşıyorEkonomi