Bilindiği gibi, kamu harcamaları vergi mükelleflerinden alınan ve bir havuzda toplanan vergilerle finanse edilmektedir. Bu durum, bazı illerin havuza daha fazla katkıda bulunmasına bazılarının ise havuzdan daha fazla katkı almasına yol açmaktadır. Başka bir deyişle, bir ilin devlete ödediği vergi tutarı ile devletten aldığı hizmet miktarı arasında doğrudan bir ilişki bulunmamaktadır.
Devlete ödenen vergi genellikle bir bölgenin ekonomik ve sosyal gelişme düzeyiyle doğru orantılı olmasına karşın devletten alınan hizmet ve yatırım bölgenin ekonomik ve sosyal gelişme düzeyiyle ters orantılı olduğu kadar nüfus düzeyi ve siyasi kararların da etkisinde olabilmektedir.
Tablo-1 ve Tablo-2 de görüldüğü üzere, vergilerin (devlete verilen) kamu harcamalarına (devletten alınan) oranı bakımından iller arasında büyük farklar bulunmaktadır.
Tablo 1 ve Tablo 2’de görüldüğü üzere, vergilerin harcamalara oranında endüstriyel gelişmenin çok önemli bir payı bulunmaktadır. Bunun yanı sıra nüfus da söz konusu orana etki eden önemli bir faktördür. Bununla birlikte, nüfusun bir yerin büyükşehir belediyesi olmasında önemli etken olduğu dikkate alındığında benzer sosyoekonomik gelişmişlik ve nüfus düzeyine sahip olan büyükşehirler arasında vergilerin harcamalara oranı bakımından önemli farklılıklar bulunmaması beklenir. Tablo 3’te ise farklı bir resmi yansıtmaktadır.
Tablo 3’te de görüldüğü üzere, nispeten daha büyük bir nüfus yapısına sahip olan bazı büyükşehirler vergilerin harcamalara oranı bakımından oldukça gerilerde bulunmaktadır. Bunun söz konusu illerdeki vergi tahakkukunun düşüklüğünden kaynaklandığı varsayılırsa bu durum kayıt dışı ekonominin iller arasında yarattığı dengesizliği gösterir. Söz konusu düşük oranın bu illerde kamu harcamalarının nispeten yüksek olmasından kaynaklandığı varsayıldığında ise kamu yatırımları ve harcamalarında siyasi kararlarının etkisi ortaya çıkmaktadır.
Yukarıda yaptığımız analize göre; sosyo-ekonomik gelişme ve nüfus düzeyi vergilerin harcamalara oranı bakımından önemli bir faktör olmakla birlikte siyasi kararlar ve kayıtdışı ekonomi de söz konusu oranın gerçekleşmesinde oldukça önemli bir faktördür.