TÜİK açıkladı: İşsizlik martta geriledi, işsiz kişi sayısı 65 bin azaldı

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2025 yılı mart ayında bir önceki aya göre 65 bin kişi azalarak 2 milyon 807 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 7,9 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,5 iken kadınlarda yüzde 10,6 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı 2025 yılı mart ayında bir önceki aya göre 391 bin kişi artarak 32 milyon 597 bin kişi, istihdam oranı ise 0,6 puan artarak yüzde 49,2 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,9 iken kadınlarda yüzde 31,9 olarak gerçekleşti.

İşgücüne katılma oranı yüzde 53,4 olarak gerçekleşti

İşgücü 2025 yılı mart ayında bir önceki aya göre 325 bin kişi artarak 35 milyon 404 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,4 puan artarak yüzde 53,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,6 iken kadınlarda yüzde 35,7 oldu.

Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 15,1 oldu

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 15,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 11,0, kadınlarda ise yüzde 22,6 olarak tahmin edildi.

Arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 43,7 saat oldu

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2025 yılı mart ayında bir önceki aya göre 0,3 saat artarak 43,7 saat olarak gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı yüzde 28,8 oldu

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2025 yılı mart ayında bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 28,8 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,9 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 20,1 olarak tahmin edildi.

Nisan ayında ekonomik güven sarsıldı: Endeks yüzde 4,2 düştü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nisan ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı.

Buna göre, endeks martta 100,8 iken, nisanda yüzde 4,2 azalarak 96,6 oldu. Tüketici güven endeksi, nisanda aylık bazda yüzde 2,3 azalışla 83,9'a geriledi.

Aynı dönemde reel kesim güven endeksi, yüzde 2,3 azalarak 100,8 olarak kayıtlara geçti.

Hizmet sektörü güven endeksi ise yüzde 4,3 düşüşle 109,5 oldu.

Perakende ticaret sektörü güven endeksi, yüzde 2,5 azalarak 110,6, inşaat sektörü güven endeksi ise yüzde 4,2 düşüşle 85,1 değerini aldı.

İşsizlik martta gerilediİşsizlik martta gerilediEkonomik Veriler

 

Çin’in kararı buğday piyasasını altüst etti: Küresel ticaret sert darbe alıyor

EVRİM KÜÇÜK

Bu yıl küresel buğday ticaretinde önemli değişimler yaşanıyor, İthalat- ihracat dengeleri yeniden şekilleniyor, Bunun arkasındaki en önemli faktör ise Çin. Artan yerli üretim, ABD ile yaşanan ticari gerilimler, gıdada kendine kendine yetebilme stratejisi nedeniyle Çin’in ithalatı azalıyor, tüketimini ise istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Bu durum küresel buğday ticaretinde domino etkisiyle önemli sonuçlar doğuruyor.

Dünya buğday ticaretinin bu yıl önemli ölçüde düşmesi bekleniyor. ABD Tarım Bakanlığı (USDA), buğday ticaretinin mevcut 2024-2025 sezonunda bir önceki sezona kıyasla yüzde 9'a kadar küçülmesini bekliyor. USDA, bunun on yıllardır görülen en sert yıllık düşüş olacağını söylüyor. Başlıca nedenlerden biri, Çin’in ithalatının yerel buğday üretimindeki artış nedeniyle azalması.

Buğday tüketimi artıyor Çin'in buğday tüketimi, 2025 yılında 119,39 milyon ton olarak öngörülmektedir. Bu, 2024 yılına göre yaklaşık yüzde 1,4’lük bir artışı temsil ediyor. Tüketimin 2028 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 1,6 oranında artarak 124,34 milyon tona ulaşması bekleniyor. Bu artış, nüfus büyümesi, kentleşme ve gıda sanayisindeki gelişmelerle ilişkilendiriliyor.

Buğday ithalatı geriliyor

Çin'in buğday ithalatı ise bu yıl önemli ölçüde azalması bekleniyor. 2024/25 sezonunda Çin’in buğday ithalatının geçen yılki 13,6 milyon tondan 3,5 milyon tona gerilemesi bekleniyor. Bu düşüş, yüzde 73’lük bir azalmayı ifade ediyor ve Çin'in 2024 yılında 140,1 milyon tonluk rekor buğday üretimi gerçekleştirmesi ve ekonomik yavaşlama gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Bu düşüşü en çok Avustralya hissedecek. ABD de tarifelerden dolayı sıkıntı hissedecek ülkelerden. Geçtiğimiz yıl Çin, ABD buğdayının değer bazında dördüncü büyük ihracat noktasıydı. ABD’den 482 milyon dolar değerinde buğday ithal etti.

Ticaret yönelimli değişiyor Yine de bu yıl Rusya ile artan tarımsal ticaret ilişkileri kapsamında bu ülkeden yapılan buğday ithalatının artabileceği öngörülüyor. Bu gelişme, Çin’in ABD ve Kanada ile yaşadığı ticaret gerilimleri nedeniyle alternatif tedarikçilere yönelmesinin bir sonucu.

Türkiye de ticareti etkiledi

Çin'in yanı sıra, dünya buğday ticaretini sınırlayan başka şeyler de var. Örneğin, Türkiye kendi ülkesindeki yüksek stoklar nedeniyle ithalat kısıtlamaları getirmiş olması. Ayrıca, 2024-2025 sezonunda Rusya, Avrupa Birliği ve Ukrayna gibi en büyük ihracatçılarda düşük mahsul ihracatı sınırlandırdı.

Dünyada ihracat eğilimleri

■ Rusya ve Ukrayna: Karadeniz bölgesinde, özellikle Rusya ve Ukrayna’da buğday üretimi düşüş gösteriyor. Ukrayna’nın 2025-26 sezonundaki buğday hasadının son 13 yılın en düşük seviyesine gerilemesi bekleniyor. Ukrayna’nın 2024/25 ihracatının geçen yılki 18.6 milyon tondan 16 milyon tona ineceği tahmin ediliyor. Rusya’nın 2024- 25 sezonunda ihracatının geçen sezonki 55 milyon tondan 44 milyon tona ineceği hesaplanıyor. Nisan ayında ülkenin buğday ihracatının sadece 2 milyon ton olması bekleniyor. Bu iki ülke, dünya buğday ihracatının yaklaşık yüzde 30’unu sağlıyor. 

■ ABD: 2024/25 sezonunda ABD’nin buğday ihracatı 820 milyon kile olarak öngörülüyor. Bu, önceki yıla göre yüzde 16’lık bir artışı temsil etse de, küresel talepteki düşüş nedeniyle ihracat artışı sınırlı kalıyor. 

■ Avrupa Birliği: Buğday ihracatı, 2024/25 sezonunda 26,5 milyon tona düşerek 2018/19 sezonundan bu yana en düşük seviyeye geriledi. Bu, geçen yıla göre yüzde 30’luk bir azalmayı ifade ediyor. Fransa’nın 2024/25 sezonundaki yumuşak buğday ihracatı, son yüzyılın en düşük seviyelerine geriledi. Almanya’nın buğday üretimi de 2024/25 sezonunda düşüş gösterdi. 

■ Asya: Endonezya ve Mısır gibi ülkelerde de yerel üretimdeki artış ve ekonomik zorluklar nedeniyle buğday ithalatında azalma gözlemleniyor.

Hayret; 19 Mart vatandaşın enflasyon kaygısını hiç artırmamış!Hayret; 19 Mart vatandaşın enflasyon kaygısını hiç artırmamış!Ekonomi

 

 

Inditex, Türkiye’den alımı düşürmeyeceği sözünü verdiInditex, Türkiye’den alımı düşürmeyeceği sözünü verdiTekstil

 

İstanbul’da İhracatçı Alarmı: Kârsızlık Sarmalı Derinleşiyor

MERVE YİĞİTCAN

Ev ve mutfak eşyaları sektöründe faaliyet gösteren, 70 ülkeden 200’ün üzerinde nitelikli alıcı bu yıl 8’incisi düzenlenecek ‘Turkish Houseware by Invitation Only Türkiye’ etkinliği ile İstanbul’da bir araya gelecek. Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD), İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ortak iş birliğiyle düzenlenen etkinlik 22-23 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek. Etkinlik öncesi düzenlenen basın toplantısında, Türkiye ihracatının önemli kısmını temsil eden kimya, demir/demir dışı metaller ve ev-mutfak eşyaları sektörlerinin birlik ve dernek başkanları son dönemde üretim ve ihracatta yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Hem katılımcı ülke sayısı hem de alıcı sayısı bakımında bu yıl bir rekora imza attıklarını ifade eden EVSİD Başkanı Talha Özger, “Türkiye’den 100’den fazla ev ve mutfak eşyaları üreticisi etkinliğimize katılıyor. Avrupa, Amerika, Latin Amerika ülkeleri, Afrika ve Orta Doğu’dan 200’den fazla alıcı Türk üreticilerle buluşacak” dedi. İhracatçılar ve sanayiciler olarak zorlu bir dönemden geçtiklerini söyleyen Özger, “Elimizde çanta, kapı kapı gezip ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz. Biz taşın altına elimizi değil, adeta gövdemizi koyduk” dedi.

Tecdelioğlu: Sadece al-sat ile büyüyemeyiz

İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu da, rekabette karsız olunduğunu söyleyerek, “Karsızlık bizi aşağı çekiyor. Genel giderlerimiz enflasyonla artarken kurun aynı paralellikte artmaması, yüksek faiz bizi ihracatta karsızlığa hatta bazı sektörlerde bizi zarara götürüyor. Bu sürdürülebilir ve taşınabilir değil. İhracatçı bunu 1 yıldır götürüyor, ancak kaç ay daha böyle gidebiliriz diye ciddi kaygılarımız oluşmakta. Bu sektöre destek verilmeli, desteklenmeli. Üretmeden, sadece al-sat ile bu iş olmaz” ifadelerini kullandı.

Pelister: Hala kur, mevzuat ve finansmanla uğraşıyoruz 

İKMİB Başkanı Adil Pelister ise, “Çin Amerika’dan korkmuyor, çünkü ihracatının yüzde 13’ü Amerika’ya. Eğer bunu Amerika almazsa üretimini iç tüketimine yönlendirebiliyor. Ancak Çin bu arzı çevre ülkelerimize yönlendirirse, işte o zaman bu bizim için sorun olur. Çin’in üretim gücü çok büyük, teknoloji yüksek, orada karanlık fabrikalar kuruyorlar, biz ise hala kurla, mevzuatlarla uğraşıyoruz, finansman sorunu ile uğraşıyoruz” dedi. GSYH’nin içinde sanayinin payının düştüğüne dikkat çeken Pelister, “Eğer bu böyle devam eder ve sanayiden kayış sürerse, insan kaynağımızı kaybetmeye devam edersek bu bizim için asıl sorun olur. Bizim ölçek büyütme zorunluluğumuz var. Ancak şu anda bankaların faizleri çok yüksek. Biz bunu sürdüremeyiz” ifadelerini kullandı.

■ Önder: Talep var, ama nakit akışı büyük problem

ZÜCDER Başkanı Burak Önder de sektör olarak uzun zamandır ihracatta sorun yaşadıklarını, sorunun ise talepten değil rekabetçilikten kaynaklandığını vurgulayarak, “Türkiye’deki üretici sadece diğer ülkelere değil kendi ülkesine de pahalı gelmeye başladı. Üretimin sürdürülebilirliği çok önemli ve burada en büyük risk sanayicilerin üretimden soğuması olur. İş var, talep var, ama nakit akışı çok büyük problem. Bu nedenle kamunun elindeki kısıtlı kaynağını üretime ve ihracata aktarması lazım. Şu anda ABD’deki fırsatlardan bahsediyoruz, bu fırsatları değerlendirmek için bile finansmana erişim çok önemli. Bu nedenle yeni bir KGF paketi olmalı ve gerçekten ihtiyacı olan üreticiye kullandırılmalı” ifadelerini kullandı.

 

Hakan Güldağ ve Ali Ağaoğlu değerlendirdi: 'Üretim cephesinde son kurşunlar atılıyor'Hakan Güldağ ve Ali Ağaoğlu değerlendirdi: 'Üretim cephesinde son kurşunlar atılıyor'Ekonomi

 

Hayret; 19 Mart vatandaşın enflasyon kaygısını hiç artırmamış!Hayret; 19 Mart vatandaşın enflasyon kaygısını hiç artırmamış!Ekonomi

 

Moody’s, S&P ve Fitch: Türkiye 10 yıl sonra ilk kez not artışı görebilir

Reuters, Moody's, S&P ve Fitch uzmanlarıyla görüşüp, kredi derecelendirme notlarıyla ilgili 2024 tahminlerini yayınlarken; 2024’te Türkiye’nin kredi notunun son 10 yılda ilk kez artması bekleniyor.

Merkez bankaları 2024’te işi ne kadar ‘sıkı’ tutacak?

Piyasaların ana odağı 2024'te de faiz politikaları olacak. Bazı ekonomistler, keskin faiz indirim beklentisi içinde değil. Ekonomistlere göre enflasyona karşı iki yıldır önemli mücadelede veriliyor, merkez bankaları 'erken zafer' riskine girmez.

Deprem bölgesindeki KOBİ’lere 4 milyar TL’lik yeni kredi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, deprem bölgesindeki KOBİ'lere 36 ay vadeli, ilk 24 ayı ödemesiz, kalan 12 ay için faizsiz 3 eşit taksit imkanıyla 4 milyar TL'lik yeni finansman imkanı sunduklarını bildirdi.

Tarım ve Orman Bakanlığı 7 bin 158 personel alacak

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024'te aralarında ziraat, gıda, su ürünleri, orman mühendislerinin de bulunduğu 5 bin 500 sözleşmeli personel, 1500 tarım işçisi ve 158 tarım orman uzman yardımcısı istihdam edecek.

- Reklam -

Daron Acemoğlu: Beyin göçü çöküş olur ve Türkiye bunun eşiğinde!

Prof. Dr. Acemoğlu, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olarak nitelendirilen beyin göçüne ilişkin dikkat çekici bir tespitte bulundu. Acemoğlu, "Az insan giderse problem yok ama sayı bu kadar çok olunca bir çöküşe yol açar ve Türkiye bunun eşiğinde” ifadelerini kullandı.

Ekonomi