ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’ya daha fazla yaptırım uygulamayı düşündüğünü belirterek, Putin’in Ukrayna’daki eylemlerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. İran’la nükleer görüşmelerde ise olumlu ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ve İran politikalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Rusya’nın Ukrayna’daki savaşta sergilediği tutumdan duyduğu rahatsızlığı vurgulayan Trump, “Putin’in yaptıklarından hiç memnun değilim, çok fazla insan öldürülüyor. Rusya’ya daha fazla yaptırım uygulamayı değerlendiriyorum” dedi. Bu açıklama, Trump’ın Rusya’ya yönelik ekonomik baskıyı artırma sinyali olarak değerlendiriliyor. Özellikle Ukrayna’daki çatışmalara son verilmesi için Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar ve gümrük vergileri gündemde.
Trump, Rusya’ya yönelik yaptırımların, Ukrayna ile Rusya arasında ateşkes ve kalıcı bir barış anlaşması sağlanana kadar devam edebileceğini belirtti. Ayrıca, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik son saldırılarını “çılgınca bombardıman” olarak nitelendirerek, bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade etti.
İran’la Nükleer Görüşmelerde Umut Verici Gelişmeler
İran’la yürütülen nükleer görüşmelere de değinen Trump, “İran’da görüşmeler iyi yönde ilerliyor. Gerçek ilerlemeler kaydettik” diyerek, diplomasi yolunda olumlu adımlar atıldığını vurguladı. Trump, İran’ın nükleer silah geliştirmesine izin vermeyeceğini tekrar ederken, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sınırlamayı kabul edebileceğine dair işaretler olduğunu belirtti.
İranlı yetkililer, ekonomik yaptırımların kaldırılması durumunda nükleer programlarını sınırlandırmaya hazır olduklarını ifade etse de, uranyum zenginleştirme hakkı konusunda taviz vermeyeceklerini vurguluyor. Trump, bu görüşmelerde “barışçıl bir yol” izlemeyi tercih ettiğini, ancak anlaşma sağlanmazsa askeri seçeneklerin masada olduğunu da belirtti.
Trump’ın Stratejisi ve Küresel Etkileri
Trump’ın Rusya’ya yönelik yaptırım tehditleri, özellikle Rus petrolü ithal eden ülkeleri hedef alan “ikincil yaptırımlar” üzerine yoğunlaşıyor. Bu yaptırımlar, Çin ve Hindistan gibi Rusya’dan petrol alan ülkeleri etkileyebilir, bu da küresel enerji piyasalarında dalgalanmalara yol açabilir. Öte yandan, İran’la müzakerelerdeki ilerleme, Orta Doğu’daki gerilimi azaltma potansiyeli taşıyor, ancak İsrail’in sürece etkisi ve İran’ın katı tutumu görüşmeleri karmaşık hale getiriyor.
Trump’ın dış politikası, “güç yoluyla barış” ilkesine dayanıyor. Hem Rusya hem de İran’la ilgili açıklamaları, ekonomik yaptırımları bir baskı aracı olarak kullanırken, diplomasiye de kapı araladığını gösteriyor. Bu süreçte, özellikle Ukrayna’daki savaşın seyri ve İran’ın nükleer programına ilişkin gelişmeler, küresel ölçekte yakından takip ediliyor.